...SiTémé HoSGéLDiNiZ... - YUSUF HAYALOĞLUNUN ŞİİRLERİ

ADI BAHTİYAR

 

Geçiyor önümden sirenler içinde

Ah eller üstünde çiçekler içinde

Dudağında yarım bir sevda hüznü

Aslan gibi göğsü türküler içinde

 

Rastlardım avluda hep volta atarken

Sigara içerken yahut coplanırken

Kimseyle konuşmaz dağ gibi titrerdi

Çocukça sevdiği çiçeği sularken

 

Diyarbakırlıymış adı bahtiyar

Suçu saz çalmakmış öğrendiğim kadar

Geçiyor önümden gülyüzlü bahtiyar

Yaralıyım yerde kalan sazı kadar

 

Beni tez saldılar o kaldı içerde

Çok sonra duydum ki Yozgat'ta sürgünde

Ne yapsa ne etse üstüne gitmişler

Mavi gökyüzünü ona dar etmişler

 

Gazete çıktı üç satır yazıyla

Uzamış sakalı çatlamış sazıyla

Birileri ona ölmedin diyordu

Ölüm bir yanında hüzünle gülüyordu

 
 

 

ADI YILMAZ

 

Dalyan gibi bir çocuktu

Benim gözümde küçüktü

Küstü de dağlara çıktı

İner mi inmez mi bilmem

 

Şimdi dağların tozudur

Belki isyanın sazıdır

Hala kalbimde sızıdır

Diner mi dinmez mi bilmem

 

Adı Yılmaz kendi Yılmaz

Makamı yok dem tutulmaz

Dağlara soru sorulmaz

İner mi inmez mi bilmem

 

Mavi gözleri boncuktu

Ölüm korkusu şuncuktur

Azrail atı kancıktır

Biner mi binmez mi bilmem

 Parkasına kar yağmıştırBir kenarda ağlamıştırBelki elleri yanmıştırSöner mi sönmez mi bilmem                       
 
 

 

ASİ BİR KÜHEYLAN

 

Aşiret çocuğuyam adım Küheylan

Kızılca kıyamet yaylasında doğmuşam

Koyaklarda kartal uçurmuşam, kurt kovalamışam, adam vurmuşam

Onursuz yaşanmaz demişem

Rezil rüsva etmemişem kendimi böceklere

Yavri yavri

Bu yüzden dik bakaram adamın yüzüne

Bu yüzden böyle hoyrat kalmışam

Asi bir Küheylanam

Anam rüzgar, babam gurbet

Bin yıldır bu koğuştayam

Diz çöktürmez beni hasret

Seni sevmişem

Bir kekliğin sesini üzmekten sakınır gibi

Seni sevmişem

Gururlu dağ çiçeklerini göğsüme takınır gibi

Ben sazımı kılçadırların boynuna asıpta öyle gelmişem buraya

Yavri yavri

Ölürsem iradi ölürem

Harlanmış bir kılıca alnımla dokunur gibi

Asi bir Küheylanam

Gözlerini benden ayırma

Kırılıp düşerem sonra kimse bakmaz yarama

Bana ne getirmişen Cico

Karda çürümüş sümbül soğanlarımı

Yoksa tozkaldıran taylarımı

Dargeçitlerdemi kanatmışan

O göçebe sevdamızın yamacına

Şimdi kimler konmada söyle

Yavri yavri

Söyle kınalı kuzun nerde

Onu hangi soysuzun sürüsüne katmışan

Asi bir Küheylanam

Mahmut vurma döşüme

Delerem bu duvarları delerem

Jandarma kavuşmaz peşime

Benki dipsiz uçurum boylarında

Paramparça olmuş ölmemişem

Benki huysuz nehir yataklarında

Yaralarımı çamurla sıvamışam

Nasıl sığaram düşündünmü

Şu altı adımlık tosbağa voltasına şimdi

Yavri yavri

Dağları çıldırtan öykümü

Ben bu demirlere dişlerimle yazmışam

Asi bir Küheylanam

El süremezler yeleme

Bırak yırtılayım bırak, gem vurma benim dilime

Hüznün duvarlarında

Sıvası dökülmüş bir yer vardır bilirmisen Yavri

Bilirmisen çiçekler çentik çentiksolar

Bu gevur ölüsü akşamlarda

Bırak gözyaşlarımın açtığı çukurlar öylece betonda kalsın

Donansın peşime bi metelik etmez bu sırtlan adımları.Donansın

Yavri yavri

Şapkam namusumdur

Koma buralarda koma

Tespihim dağılmasın

Asi bir Küheylanam

Kesmez beni bu acılar

Beni vursada bu puştlar

Ancak sırtımdan vururlar

 
 
 
                             

 

Geri Antoloji Arkadaşına Gönder Yukarı
 
   
   

 
Bugün 9 ziyaretçi (10 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol